Geri Dön
Gündem Yoğun bakımdaki zorlu koronavirüs  mücadelelerini anlattılar

Yoğun bakımdaki zorlu koronavirüs  mücadelelerini anlattılar

Koronavirüsle mücadelede hastaların iyileşmesi adına büyük bir mücadelenin verildiği Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 3 bin 700 sağlık çalışanı gecelerini gündüzlerine katarak hizmet veriyor. Koronavirüsle mücadele döneminde meslektaşlarıyla birlikte görev yapan "Ümitliyim çünkü en güzel günler henüz yaşamadıklarımız" diyen hastanenin Yoğun Bakım Uzmanı Fulya Çiyiltepe, "Son hastamız iyileşene ve bu hastalık tedavi edilene kadar da mücadelemize devam edeceğiz" dedi. .Yoğun bakım hemşiresi  Sidal Aksoy da ,"Mücadelemiz inşallah kısa zamanda başarıya ulaşacak" dedi.

Yoğun bakımdaki zorlu koronavirüs  mücadelelerini anlattılar

Onlar koronavirüsle mücadele döneminde gösterdikleri çabayla tüm dünyanın takdirini kazandı. Günlerce ailelerine duydukları özlemden öte mesleklerinin kutsallığını düşünen sağlık çalışanları, yeri geldiğinde koronavirüsü atlatarak görevlerine devam etti. Bu mücadelenin verildiği yerlerden biri de Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi. DHA muhabiri yoğun bakım çalışmalarını yerinde izledi. 10 Mart'tan bugüne koronavirüs tespit edilen 2 bin 533 kişi hastanede yatarak tedavi edildi. Bu hastalardan 188'i çocuktu. 313 kişi pandemi için ayrılan yoğun bakım ünitesinde tedavi edildi.


"BİZE ÖĞRETİLEN MESLEĞİMİZİN KUTSALLIĞI"

Koronavirüs salgını sonrası hastanedeki 132 sağlık çalışanı enfekte oldu. Onlardan 92'sinin tedavisi tamamlandı. Diğer 40 sağlık çalışanı ise evde karantina sürecinde. 11 Mart'taki ilk koronavirüs vakası sonrası koronavirüsle mücadele döneminde meslektaşlarıyla birlikte yoğun bir görev yapan Yoğun Bakım Uzmanı Fulya Çiyiltepe, "Küresel olarak yaşadığımız bu üzücü salgın karşısında en ön saflarda yer alan bir hekim olarak her şeyden önce bir anne, eş ve evlat olarak elbette kendimizden çok yakınlarımız ve sevdiklerimiz için endişeleniyoruz. Ancak tüm bunlar kutsal mesleğimizin icabını yerine getirmemize engel teşkil etmiyor" şeklinde konuştu. "Tıp Fakültesine başladığımız ilk günden beri bize öğretilen mesleğimizin kutsallığı, bir hayatı kurtarma şansı her şeyden daha ağır basıyor" diyen Çiyiltepe, "Hastaneye giriş yaptığımız an, özel hayatımızı kapıda bırakıp sadece hastalarımıza odaklanıyoruz. Bu bizim halkımıza, devletimize ve elbette ki bu uğurda hayatlarını kaybeden diğer meslektaşlarımıza borcumuz. Sağlık Bakanlığımız bünyesindeki her sağlık personeli arkadaşımızla son hastamız iyileşene ve bu hastalık tedavi edilene kadar da mücadelemize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.


"ÜMİTLİYİM ÇÜNKÜ EN GÜZEL GÜNLER HENÜZ YAŞAMADIKLARIMIZ"

Yoğun Bakım Uzmanı Fulya Çiyiltepe, "Hep birlikte üstesinden gelebileceğimiz bu salgın karşısında başarıya ulaştığımızda umarım insanoğlu gündelik hayat telaşı içerisinde unuttuğu ve bu zorlu süreçte farkına vardığı değerlerin ve özellikle içinde yaşadığımız dünyanın kıymetini daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum. Daha güzel bir dünya hayal etmek ve bu hayal uğruna savaşmak imkansız değil. Yeter ki herkes bunun bilincine varabilsin ve küçük de olsa bir adım atabilsin. Ben ümitliyim. Ümitliyim çünkü en güzel günler henüz yaşamadıklarımız" şeklinde konuştu.




"YAPTIĞIMIZ İŞ GERÇEKTEN ÇOK KUTSAL BİR İŞ"

21 yaşındaki Sidal Aksoy da diğer hastanelerde görevli hemşire meslektaşları gibi koronavirüsle mücadele de görev yapıyor. 6 ay önce yoğun bakım hemşireliğine başlayan ve Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan hemşire Sidal Aksoy, şunları söyledi:


"Hastalarımız ile yoğun bakımda birebir temas halindeyiz bu çok zorlu bir süreç. Ülkemiz ve dünya için çok zor bir süreç geçirmekteyiz. Yoğun bakım çok farklı bir yer. Hastalarımızdan servise taburcu ettiklerimiz oldu ve bu bizi çok mutlu etti. Eve gittiğimde tabii ki yorgun oluyorum ama vicdanen çok rahat hissediyorum. Çünkü hastalarımıza iyi bir tedavi ve bakım sunabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. En iyisini yapmak için uğraşıyoruz. Hemşireler olarak bu süreçte doktorlar ile beraber ön safhada iş birliği içerisindeyiz. Kendimizi süper kahraman olarak görüyorum. Çünkü biz öyle çalışıyoruz. Tulumların, maskelerin içinde saatlerce durmak çok zor. Yoğun bakım servisinden çıktığımız zaman sırılsıklam oluyoruz. Ancak bu mücadele için değer. Yaptığımız iş gerçekten çok kutsal bir iş ve bundan dolayı çok mutluyum. Bu mücadelemiz inşallah en kısa zamanda daha da başarıya ulaşacak."