Koronayla savaşın merkezine girdik

Türkiye’de Kovid-19 ile mücadelede en başarılı hastanelerden birisi, İstanbul’daki Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Burada tüm sağlık çalışanlarının salgına karşı yürüttüğü çalışmaları yerinde izledik. Başhekim Prof. Dr. Recep Demirhan, 3 bin 700 sağlık çalışanı ile 3 vardiya olarak salgınla mücadele ettiklerini söyledi. 10 Mart’tan bugüne kadar Kovid-19 şüphesi ile toplam 39 bin 443 kişinin muayene edildiğini, 32 bin 225 hastaya PCR testi uygulandığını, 3 bin 878’inin testinin pozitif çıktığını anlatan Demirhan, 2 bin 710 hastanın yatarak tedavi edildiğini, bu hastalardan 332’sinin pandemi için ayrılan yoğun bakımda tedavi gördüğünü söyledi.

Ölüm oranı %1.95

Prof. Dr. Demirhan, hastanede yatan hastaların yaş ortalamasının 57 olduğunu, en genç hastanın 22 günlük bir bebek, en yaşlı hastanın ise 101 yaşında olduğunu belirtti. Demirhan, “Yoğun bakımda yatan hastalarımızın yaş ortalaması 68 olarak tespit edilirken vefat eden hastalarda ise yaş ortalaması 69 olarak saptanmıştır. Koronavirüsten ölüm oranı hastanemizde yaklaşık yüzde 1.95. Pandeminin yoğun olduğu dönemde günlük ortalama 100-120 hasta yatırılırken, şu anda günlük 40-50 hasta yatışı yapılıp, ortalama 45-50 hasta taburcu edilmektedir” dedi.

Mutluluk ve üzüntü

Acil Kovid Yoğun Bakım Servisi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Banu Çevik: Hastanemiz pandemi hastanesi olarak ilan edildikten sonra çok sayıda koronavirüslü hastayı tedavi ve taburcu ederek bu süreçte büyük rol oynamış hastanelerden biri. Bu sürecin bir parçası olduğum için gururluyum. İyileştirdiğimiz hastalar için tabii ki çok mutlu oluyorum, tedavilerine cevap alamadığımız hastalar için ise üzülüyorum.

Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Yoğun Bakım Yandal Uzmanı Dr. Elif Bombacı: Tedavide edindiğimiz başarılar ve kurtardığımız hastaları gördükçe çok mutlu olduk. Tecrübe kazandık.

Acil Yoğun Bakım Sorunlu Hemşiresi Canan Özükan: Bu süreçte eşimden ve iki çocuğumdan ayrı olmak zorunda kaldım. Her an göreve hazır bir şekilde beklemek ve onlara taşıyıcı olmamak için. Çok yorulup, demoralize olduğumuz anlar oldu ancak iyileşen hastalarımızı gördükçe bu hastalığı yeneceğiz diyerek daha güçlendik.