Katarakt sıkça yaşa göre sınıflandırılan bir hastalıktır. Doğuştan gelen katarakta konjenital katarakt, yaş ile birlikte ortaya çıkan tipe ise senil katarakt denir. Gözün içinde yer alan, sinir ve damar içermeyen mercek üzerinde bulanık kısımların oluşması, saydamlığını kaybetmesi, kahverengi ve sarı renklenmelerin oluşmasıyla ortaya çıkan, görme duyusunun azalması ile sonuçlanan hastalıktır. Katarakt gözlerin her ikisinde ya da sadece birinde görünebilse de çoğunlukla bir göz diğerine göre daha fazla etkilenir. Normal koşullarda saydam olan mercek, ışığı gözün arkasına ileterek net bir şekilde görme duyusunun çalışmasını sağlar. Ancak merceğin bir kısmının bulanıklaşması durumunda ışık yeteri kadar içeri giremez ve görüş etkilenir. Tedavi edilmeyen durumlarda bulanık alanlar genişler ve sayı olarak artar. Bulanıklık arttıkça görüş daha fazla etkilenir ve kişiyi günlük işlerini yapamaz hâle getirir.
%90 oranla yaşa bağlı olarak gelişen katarakt, bazı durumlarda sistemik hastalıklar, bazı göz hastalıkları, ilaç kullanımı, ya da travmalar sonucunda ya da doğumsal olarak yeni doğan bebeklerde ortaya çıkabilir.
Yaşlanmaya bağlı olarak gelişen senil kataraktın, %50 oranında genetik geçişli olduğu bilinse de henüz bu duruma yol açan gen tespit edilememiştir. Bu yüzden 40 yaş ve üzeri bireylerin 2 ile 4 yıl aralıklarla ayrıntılı göz muayenesi yaptırması önemlidir. 55 yaşından sonra 1 ile 3 yıl; 65 yaşından sora ise 1 ile 2 yılda bir uzman bir hekime muayene olmaları önerilir.